Arkeofili, dallarında öncülük yapmış ve arkeolojinin gelişimine katkı sağlayan, hem dünyadan hem Türkiye’den 10 kadın arkeoloğu derlemiş. Arkeolojinin ilk zamanlarında çalışmalar yapmış bu cesur kadınlar, arkeolojiyi bir bilim olarak geliştirmeye ve yenilikler getirmeye kararlıydılar. Hem kendilerinden sonraki nesillerin, ve özellikle kadınların yetişmesine katkı sağladılar, hem de arkeoloji bilimini geliştirip daha üst seviyelere taşıdılar.
Jale İnan, Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğudur. Klasik arkeoloji dalında çalışan İnan, Perge ve Side antik kentlerinin ortaya çıkarılmasına 35 yıl boyunca büyük emekler verdi. Buralardan çıkarılan eserler için de Antalya ve Side müzelerinin kurulmasına katkı sağladı. Bunun dışında kaçakçılık ve yağmaya karşı kurtarma kazıları yürüttü. İstanbul Üniversitesi’nde Klasik Arkeoloji kürsüsünde çalıştı. Perge’de alt kısmı bulunan Yorgun Herkül heykelinin üst kısmının New York Metropolitan Müzesi’nde bulunduğunu kanıtlamak ve heykeli Türkiye’de birleştirmek için 10 yıl boyunca uğraştı ve başarılı oldu. İnan, arkeolojinin kitaplardan değil, kazı yapılaarak öğrenileceğine inanıyordu.
Türkiye’nin ilk kadın bilim insanlarından biri olan Halet Çambel, İstanbul Prehistorya Kürsüsü kurucusuydu. Türk arkeolojisini yetiştiren bir hocaydı ve Türkiye’nin Hititler üzerine ilk uzmanlarındandı. Hattuşaş-Boğazköy, Karatepe ve Çayönü kazılarına büyük emekler verdi. Onun çabalarıyla Karatepe ilk açık hava müzesi ve daha sonra da milli park olmuştu. Böylece Türkiye’de arkeolojik sit alanında koruma ve konservasyon çalışmaları yapan ilk arkeologlardan oldu.
Halet Çambel ayrıca Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ilk iki kadından biriydi. 1936 Berlin Olimpiyatlarında eskrim dalında yarıştı.
Jane Dieulafoy bir Fransız kaşif, arkeolog ve kadın hakları savunucusuydu. Jane, kocasıyla birlikte Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da keşif ve kazı yapabilmek için erkek kılığında dolaşıyordu. Kocası Marcel ile birlikte 1885’te günümüz İranındaki Susa kazılarını başlattı ve yürüttü. Jane kazılarda buluntuların etiketlenmesi, haritalanması ve rekonstrüksiyonu gibi o zaman için çok yeni olan arkeoloji metodları kullandı.
Burada ortaya çıkardıkları buluntuların bir kısmı Fransa’ya gönderildi ve Louvre müzesinde sergileniyor. Louvre’dak iki odaya da Jane Dieulafoy’un adı verildi. Dieulafoy, zamandan kazanmak için erkek kıyafetleri giydiğini, hazır giysiler alınca çalışmak için daha çok zamanı kaldığını söylüyordu.
“Mezopotamya Arkeolojisinin Annesi” ya da “Çölün Taçsız Kraliçesi” gibi ünvanlarla anılan Gertrude Bell, Türkiye, Suriye ve Irak’ta birçok alanda kazılar yaptı. Bell daha sonra Irak’ın geleceğini de şekillendiren bir politik görevli ve casus da oldu. Irak Antik Eserler Müdürü olarak 1926’da Bağdat’taki Irak Arkeoloji Müzesi’ni kurdu. Bell, tarihi eserlerin bulundukları ülkede kalmasını savunan hareketin bir parçasıydı ve bu uğurda uğraşlar verdi.
Diğer değerli arkeolog kadınlar için lütfen Arkeofili‘nin bu listesine gözatınız.
💬 Liste Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?