Sert bir dil kullanıp belgesel yapımcılığı yönetmenliği ve bizatihi oyunculuğu yaptığı için ABD başta olmak üzere, bütün dünyada tanınan Michael Moore, kendisine yıllarca yılmadan üşenmeden saldıran ve onun her adımını izleyen düşman sitesinin yöneticisi olan Jim Kenefick‘in, yine aynı sitede yayımlanan “üzgünüz artık devam edemiyoruz çünkü karım çok hasta ve tedavisi için paraya ihtiyacımız var” başlıklı yazısının üzerine, site yöneticisine isimsiz bir 12.000 Dolar’lık çek gönderiyor ve adamın karısının hayatına devam edebilmesini, sitenin de yayın hayatını sürdürmesini sağlıyor.
Ancak adamın ilk işi yine Michael Moore’a saldırmak oluyor.
Michael Moore, bu konu ile ilgili en ayrıntılı bilgiyi ve detayları, IMDb puanı 8 olan ve ABD’deki sağlık sisteminin ne kadar rezalet bir bir durumda olduğunu üzerine basa basa anlattığı 2007 yapımı belgesel film Sicko‘da (Hasta) anlatıyor.
Daha sonra Newsweek dergisinin o dönem 36 yaşında olan Jim Kenefick ile yaptığı bir röportajda, Moore düşmanı adama yönelttiği bazı sorular ve yanıtları aşağıda:
Röportajdan satır başları
Filmi gördünüz mü?
Sadece bazı tanıtım klipleri ve kısa videolar gördüm ama izlemeyi düşünüyorum.
Röportaj dışında benim kendi notum şu: Bu şöyle inandırıcı değil. Adamın açtığı web sitesinin adı MooreWatch, sloganı ise “Michael Moore’un attığı her adımı takip ediyoruz, yaptığı her şeyi biliyoruz” eğer sen gerçekten bu sitenin yöneticisi isen çoktan o belgesel filmi izlemişsindir. İnandırıcı gelmedi o yüzden, gururuna yedirememiş herhalde izlediğini kabul etmeyi.
12.000 Dolar’lık hediye çekini nasıl karşıladınız?
1 Mayıs 2006’da, isimsiz bir e-posta aldım. Nora Lavelle diye bir isim göndermiş gibi görünse de Google’a göre bu kişi bir hayaletti. Varlığını kesinlikle kanıtlayamıyordum (çevrimiçi olarak), gerçek olup olamadığını bilemezdim ve şöyle diyordu; “Eşinin rahatsızlığının en azından bir bölümünü karşılayıp, sitenin yayın hayatına devam etmesini isteyen bir MELEK tanıyorum.”
Sonra ne oldu?
Aynı kişi, sağlık giderleri için ne kadar paraya ihtiyacım olduğunu öğrenmek için tekrar yazdı. Yaklaşık olarak bir ay sonra göndereni gizli bir üçüncü-parti çek elime ulaştı, tutar ise 12.000 Dolar’dı. Önce bunun bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu düşündüm. Yani 12 bin’i çekince bir anda birisi arayacak ve falanca miktarda geri öde diyecek diye çekindim. Ama çekin gerçek olduğu ortaya çıkınca bir rahatlama hissettim.
Michael Moore çeki göndermiştir diye düşündünüz mü hiç?
Zinhaaaar. Başta, benim varlıklı arkadaşlarımdan biridir diye düşünmüştüm, Michael Moore değil. Sonra bazı taşlar yerine oturmaya başladı. Anonim çalışan bankanın lokasyonunu vs. araştırınca Moore’un yakın olduğu yerler olduğunun farkına vardım falan…
Moore olduğunu ne zaman anladınız?
10 Mayıs’ta ünlü bir kişiden e-posta aldım. Adını vermeyeceğim. Şöyle diyordu; “Eğer, sadece eğer, Michael Moore senin ailenin sağlık sorunları için sana para göndermiş olsa nolurdu? Hemen bir öngörülemeyen yanıt düşünmelisin.” Ve zaten düşündüğümü söyledim. Oyuna getirildiğimi hissederdim. Hass*** derdim, buna inanamıyorum…
Michael Moore, Sicko’nun posterinde. Üstte de “biraz acıtabilir” yazıyor.
Moore’un hediyesi, ona bakışınızı değiştirdi mi?
Bakın, ben Moore’a bir insan olarak karşı değilim. Benim Moore ile olan olayım şu; O’nun konuları ele alış ve problemleri çözmeye çalışma şekli hoşuma gitmiyor. İnsanlara hızlı hızlı sorular yöneltiyor ve kendilerini düzgün ve anlaşılır ifade edebilmeleri için zaman bile tanımıyor. Onları yargısız infaz ediyor. Sicko’yu henüz izlemedim ama farklı olduğunu düşünmüyorum.
Hediye hayatınızı değiştirdi mi?
E tabii ki. Şunu netleştirelim. Michael Moore’a müteşekkirim. Bunu web sitemde de 9 kez söyledim. “Teşekkürler Michael Moore.” Hediyen omuzlarımdan koca bir yükü indirdi ama hala stilini beğenmiyorum.
Michael Moore
Neden size böyle bir hediye göndermiş olabilir sizce?
Siteyi devam ettirebilmem için elbette. Moore da, ben ve benim gibilerin onun hakkında yazıp çizmesinin ona yaradığını çok iyi biliyor. Bunu anladığını düşünüyorum.
Parayı size Michael Moore’un gönderdiğini bilseydiniz, yine de kabul eder miydiniz?
Sanırım evet.
Son seyrettiğiniz film ya da favori diziniz hakkında söyleyecekleriniz varsa; makale, video, liste ya da haber formatında içeriğinizi gönderin, yayımlayalım.
Yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesidir. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiştir. Bugün basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi, akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği tartışma konusudur.
Canlılarda, doğumdan ölüme değin, etkinliği sağlayan olgular bütünü.
Suje ile obje arasındaki ilişkiden doğan her türlü üründür. Felsefede; bilginin doğası, kökenleri ve boyutları ile ilgilenen dala epistemoloji adı verilir.
Kamera aracılığı ile elde edilmiş görüntülerin bir ışık aracılığı ile beyaz renkte bir perdeye yansıtılarak film adı verilen sesli veya sessiz hareketli görüntüler elde edilmesi işidir.
Belli konular üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarının estetik kaygılarla seyirciye yansıtılmasına dayanan sinema yöntemi.
Sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.
Michael Francis Moore, Oscar ödüllü İrlanda asıllı Amerikalı aktör, film yapımcısı, film yönetmeni, senarist, yazar ve liberal politik yorumcu. Tüm zamanların en çok gişe yapan üç belgeseli olan Bowling for Columbine, Fahrenheit 9/11, ve Hasta’nın yönetmeni, senaryo yazarı ve yapımcısıdır.
Rastgele
Ara
Bu Gönderiyi Raporla
yer imlerinize ekleyebilirsiniz.
butonuna basarak 
uygulama gibi ekleyebilirsiniz.