Yeni Bir Teori: Dünya Dışı Bir Varlığın İçinde Yaşıyor Olabiliriz

Şunu bir hayal edin: İnsanlık ve çevremizdeki gördüğümüz her şey aslında bir süper gelişmiş yabancı varlık içerisinde bulunuyor. Bir Bilim İnsanı, ET ile henüz karşılaşmamamızın nedeni olabileceğini düşündüren tartışmalı bir teori öne sürüyor. Amerikalı bir astrofizikçi, “Belki de evrenimiz bir başka süper gelişmiş medeniyetin dünyasının kopyaladığı yeni yollardan biridir” diyor. Uzaylı hayatı öyle gelişmiş olabilir ki, fizikten ayırt edilemez hale gelmiştir.

Fizikçi ve Columbia Üniversitesi astrobiyoloji direktörü Caleb Scharf‘in önerdiği olağanüstü teoriye göre “henüz yabancı yaşama rastlayamamış” olma sebebimiz aslında evrenimizin bir uzaylı olması olabilir.

Matrix teorisini kenara bırakın

Nautilus bilim dergisi için bir makalede şöyle yankı bulmuş: Belki de evren hiper uzatılmış yabancı ırkın “beyinidir”.

Bu bağlamda, Amerikan astrofizikçi, yabancı bir türün böylesine gelişmiş olabileceği ve fizikten ayırt edilemeyeceği fikrini önermektedir.

Nautilus’taki makalenin detayında şöyle belirtiliyor;

Muhtemel yaşam, atomlardan ve moleküllerden meydana gelmek zorunda değil; herhangi bir yapı taşından, gerekli miktarda karmaşıklıkla (ihtimalle) bir araya getirilebilir. Eğer öyleyse, bir uygarlık kendisini ve tüm fiziksel alanını yeni biçimler haline yazabilir. Gerçekten, belki de evrenimiz başka bir medeniyetin dünyasını kopyaladığı yeni biçimlerden biridir.

Makalede Scharf, evrenin sadece yüzde beşinin bildiğimiz ve anladığımız materyalden oluştuğunu ve yüzde 27’sinin “görünmeyen” ve gizemli olduğunu düşünüyor.

Bilim adamı ayrıca karanlık maddenin “gerçek karmaşıklığı içerebileceğini” ve belki de “teknolojik açıdan ileri teknolojiye sahip tüm yaşamın bittiği ya da yaşamın her zaman olduğu bir yerde” olduğu görüşünde.

Teori oldukça ilginç

Scharf, teorisini şöyle dile getiriyor: “Elektromanyetik radyasyona karşı bağışıklık kazandırmaktan çok, süpernova ve gama ışını saçma sapkınlıklarının arasından kaçmanın daha iyi yolu sizce nedir? Dünyanızı karanlık taraftaki muazzam alana aktarmayı deneyin.”

Aslında böyle gelişmiş bir medeniyet var ise ve canlı sistemleri kodlamayı öğrendiyse, “yapmanız gereken tek şey normal madde ile karanlık madde arasında bir veri aktarım sistemi kurmak: bir 3D karanlık madde yazıcısı” diye ayrıntılı olarak anlatıyor Nautilus’da yayınlanan yazıda.

Normal kozmik maddeyi tanımak

“Ya da bunu bir adım daha ileri götürmek için, belki de karanlık madde olarak nitelendirdiğimiz normal kozmik maddenin davranışı tamamen başka bir şey tarafından ortaya atılmaktadır: Işık maddesini kendi amaçları için idare eden canlı bir durum“.

Başka bir deyişle, hayat sadece denklemlerde olmayabilir.

Bilim Haberleri arşivine göz atabilirsiniz.

Bağlantıyı Kopyala