Psikiyatrist hekim Cüneyt Teğin, ABD’nin Kentucky eyaletinde Louisville adlı şehirde yaşıyor. Hani şu KFC’siyle ünlü olan eyalet var ya… Teğin, Twitter’da beyaz ırktan olmakla, Orta Doğulu olmak arasında gidip gelmeyi tweetleriyle çok güzel anlatmış. Size de eğer çevrimiçi bir formda ırkınız sorulduysa beyaz demeye daha meyillisinizdir muhtemelen, Orta Doğulu seçeneğini görmezsiniz bile. Hemen hemen herkes aynı şeyi yapıyor, yalnız değilsiniz. Cüneyt Teğin’in hikayesi aşağıda.
Yaşayanlar bilir, ABD’de internet bağlatmaktan tutun, okul kaydına kadar hemen her başvuruda ırkınızı soran bir soru vardır. İlk yıllarda bu soruya “White”(beyaz) diye karşılık verirdim. Sonra farkettim ki white değilim.
Bazen özellikle bilmek istediklerinden olsa gerek, şıklar arasında, “Orta Doğulu” da vardır. Olan bitenin farkına varmaya başladığımda “Orta Doğulu” seçeneği yoksa ya “diğer” ya da “cevap vermek istemiyorum” seçeneklerini kullanmaya başladım. Beyaz değilim; yani yeterince değilim.
Size yeterince beyaz olanların nasıl ayrıcalıklara sahip olabileceğini göstereyim.
Örneğin, şekildeki vatandaşlar meclis binasına tam otomatik silahlarla girebilmişti. Bir siyah ya da sarıklı, cübbeli bir müslüman aynı tür bir silahla dolaşsa daha şehrin girişinde öldürülürdü.
Ahmaud Arbery, daha geçen ay kendi mahallesinde günlük koşusunu yaparken bir baba ve oğlu tarafından hayvan gibi avlanarak öldürüldü.
Öldürenler daha sonra 911’i arayarak siyah birinin hırsızlık yaptıktan sonra kaçtığını ve peşinde olduklarını söyleyerek olaya hırsızlık süsü vermeye çalıştılar. Başka birinin şans eseri olayı kameraya almasıyla olay aydınlandı. Ahmaud’u öldüren kişi emekli bir polis memuruydu.
George Floyd’u zaten gördünüz…
Yapılan bilimsel çalışmalar beyazların ABD’de diğer ırklara oranla daha fazla korunup kollandıklarını gösteriyor. Siyah biri esrar taşıdığı için öldürülebilir, en azından hapse girerken; beyazlara çok daha hafif cezalar veriliyor.
ABD nüfusunun 1/10‘u kadarı Siyah iken hapishanelerin 1/3’ünden fazlasını siyahlar oluşturuyor ki bu son 10 yılda baskılar neticesinde düşmüş hali.
Şu da var ki ABD’deki ırkçılık ile Türkiye’deki ırkçılık arasındaki fark ABD’deki ırkçılığın farkında olmamız.
Siz itiraz etmeden ben hemen birkaç örnek vereyim: Atatürk havaalanından her gün binlerce kaçak iPhone geçirilirken havaalanını jetlerle bombalamak kimsenin aklına gelmemişti.
Simitçilik, boyacılık, ırgatlık, mevsimlik işçilik kime layık görülüyor?
Anadolu’daki kiliseler neden harabe? Cemaatleri nerede? “Yun. dölü”, “Yah. dölü”, “Er. dölü” vs.
Özür diliyor ve düzeltiyorum: Türkiye’de ırkçılık yok. Irkçılık sadece batıda vuku bulan bir hastalıktır.
Ermenistan’da, İsrail’de ya da Yunanistan’da ırkçıların olmadığını düşünmek saflık olur. Irkçı olmadığınıza inanıyorsanız bunun gereği “Bizden ırkçı çıkmaz” demek yerine “ben ırkçı değilim ve ırkçılığa, kim yaparsa yapsın, karşıyım” demek olmaz mı?
Irkçılığın olmadığını çoğunluk mu daha iyi bilir yoksa azınlık mı?
“Biz cidden ırkçılık yapıyor muyuz?” diye merak eden sağduyulu insanların bunu azınlık arkadaşlarından öğrenmesi daha isabetli olmaz mı?
Çekinmeyin, arayıp arkadaşlarınıza sorun.
💬 Ne Düşünüyorsunuz?